Sons of Anarchy

Nasıl başlasam bilemiyorum…

Ilk beş bölümü sıkılarak izledim… Sonraki sezonlar diziye âşık etti beni.

Dizinin şöyle bir büyüsü var. Çok fazla karakterle tanışıyorsunuz ve diyorsunuz ki ooo benim adamım işte bu!

Sonraki sezon o bayıldığınız kişi sizin için hiç bir şey ifade etmiyor.

Bu adamı hiç sevmedim diyorsunuz sonraki bölüm wawwww neymiş bu ya oluyorsunuz!

Sürekli aksiyon arıyorsanız ve…. muhtesem bir finalle bitsin dizi diyenlerdenseniz hemen başlayın izlemeye.

Dip not; ben seni çok sevdim Jax Teller, o son sahneyle yüreğimi kopardın! Hep haklıydın adamım! Hep!

Broadchurch

Broadchurch

Efsane bir dizi arayışındaysanız doğru kanaldasınız… İzleyipte beğenmeyen tek bir kişi tanımadım, tavsiye ettiğim tüm arkadaşlarım bayıldılar.

Bu bir İngiliz yapımı. Muhteşem bir sahil kasabasında geçmekte. Bir ölüm vakasının sırrı çözülmeye çalışılmakta.

Sahil dediysem öyle yabana atılır bir manzaradan bahsetmiyorum. Gündüzü ayrı güzel, gecesi ayrı. Bakmalara doyamayacağınız cinsten.

Diziye gelirsek, arzunuz sürükleyici, bir sonraki bölümü merakla bekleyeceğiniz ve lütfen sıkılmayayım modunda bir yapım ise bu dizi tek geçtiklerimden.

Yumuşak, sıkmayan, seri bir akışı var, ödüllere doymamış bir yapım dolayısıyla fazla söze gerek yok, sadece izleyin bir an önce diyor ve susuyorum.

Nigrum Reginam

The SINNER

The SINNER

(Günahkâr)

Tür: Dram, Gizem, Gerilim

Ağustos 2017’de yayımlanan sekiz bölümlük mini dizi. Akıcı bir senaryo, sonraki bölümde ne olacak heyecanıyla seyircinin sıkılmasına imkan tanımadan ilerleyen, zevkle izlenen bir yapım.

Başrol oyuncusu Jessica Biel’in oyunculuğu dikkat çekici. Merakınızı öldürmeden diziden kısaca bahsetmek gerekirse neden işlendiği bilinmeyen bir cinayetin çözülmesi üzerine kurulu olduğunu belirtebiliriz. Daha ilk bölümde izleyiciye sunulan; katil ve maktul belli peki ama bu cinayet neden işlendi?

Jessica Biel’in aynı zamanda ortak yapımcılığını da üstlendiği The Sinner’ı izlemenizi zevkle tavsiye ederim.

By Nigrum Reginam

BIG LITTLE LIES

Big Little Lies

Başrolde Nicole Kidman ve Reese Witherspoon. Nicole Kidman’ın rol aldığı bir yapımın kötü veya vasat olma olasılığı var mı? Bence hayır. Aklımdan hala çıkmayan müthiş filmi The Others gibi bu mini dizisi de büyük beğeni topladı.

Reese Witherspoon ve özellikle çocuk karakterler olmak üzere yan karakterlerin oyunculukları da göz dolduruyor.

Senaryo ilk bölümden son bölüme dek izleyiciyi merak unsuru çerçevesinde kuşatmayı hedef almakta.

İşlenmiş bir cinayet var ama ne işleyeni ne de maktulü hemen izleyiciye sunmuyor.

Bu mini dizi için söylenebilecek çok şey var. Evet dizi güzel, konusu iyi. Ve en kaydadeğer tarafı bence sosyal olgulara gizliden yada kimi zaman aşikar olarak verdiği önem. Örneğin kadın dayanışması. Beni çok etkiledi ve bu alt metin belki de dizide en sevdiğim unsur oldu. Bu arada dizinin müzikleri de çok başarılı eklemeden geçmek olmaz.

İzlemenizi kesinlikle tavsiye ederim.

By Nigrum Reginam

Orange is the new black

Orange is the new black (kısaltma: OITNB)

Burası bir “correctional center”. Türkçe tabir edersek; ıslahevi. Kapalı kapılar ve demir parmaklıklar yok. Yüksek koruma statusünde olmayan bir kadın cezaevi.

Oz ve Wentworth gibi hapishane dizilerini izlemiş ve çok sevmiş biri olarak sıraya bu diziyi koymamam imkansızdı.

İlk iki dizi bu diziye nazaran daha heyecan dolu, daha çok aksiyon barındıran, konusu daha hızlı akan dizilerdi. OITNB ise bu ikisine nazaran bana göre daha duygusal, karakterlerin geçmiş yaşantılarına (her bölümde en az biri olmak üzere) aktarmalar ve flashbackler (geriye dönüşler) yapan, izleyen herkesin muhakkak hayran olduğu bir karakter edindiği bir yapım.

İlk bölümü izledim. Hissiyatım; “Yok..Wentworth nerde bu nerde? Sevmedim sanırım?! Neyse ikinci bölüme şans vereceğim boşuna bu kadar sükse yapmış olamaz.”

Bugün itibariyle mevcut tüm bölümler bitti ve sanırım boşlukta hissederek yeni sezonu bekleyeceğim.

Sevdiğim çok karakter oldu. Başrol oyuncular kesinlikle favorim. Dizinin vermek istediği mesajı, insanı yormadan yaşattığı duygusallığı, atmosferini, kurgu ve konusuyla ama en önemlisi oyuncuların başarılarıyla sunduğu oyunculuklarla bir bütün olarak diziyi sevdim diyebilirim ve tavsiye ederim.

By Nigrum Reginam

Wentworth PRISON

Wentworth Prison

2017’de keşfettiğim, yaklaşık bir ayda mevcut tüm sezonlarını bitirdiğim tek kelimeyle ifade etmek gerekirse “efsane” dizi!..

Nasıl daha önce karşıma çıkmadı, duymadım ve yeni sezonunu izlemek için 2018’i nasıl bekleyeceğim bilemiyorum…

Wentworth bir kadın ıslahevi. Evet bir hapishane dizisi. Tavsiye edip izlemeye başlattığım kim varsa müptelası oldu. Asla sıkıcı değil. Oyuncu seçimleri, senaryo, mekanlar özetle ne ararsanız iyinin de ötesinde. Hikaye o kadar hızlı ve heyecanla akıyor ki sıkılmaya fırsat bırakmıyor izleyiciye.

Akıl oyunları, güç oyunları, karakter savaşları ne ararsanız en iyisi bu dizide.

Son sözüm; izlemeye hemen başlayın ve dizi soundtrack’i “You don’t know me when I don’t know”u bulup dinleyin.

NCIS

NCIS

CSI ve Criminal Minds serilerini sevenler için bu sefer Deniz Kuvvetleri Kriminal Soruşturma Servisi’nin kurgusuyla bir grup NCIS (naval criminal investigative service) özel ajanının; deniz kuvvetlerinde, subayların, ailelerinin, özetle deniz kuvvetlerine dair kriminal vakaları çözüme ulaştırdığı bir dizi.

İlk başladığımda ne kadar sürükleyici olabilir ki deyip yanıldığım bir yapım.

Belirttiğim gibi deniz kuvvetlerine ait bir grup ajanımız başlarında takım liderleriyle önlerine sunulan olayları çözmeye çalışıyorlar.

Dizide en çok bu ekibi ve patronlarını sevdim diyebilirim. Yaklaşık 40 dakikalık bölümler izlerken sıkmıyor, karakter seçimleri renkli, birbirinden çok farklı insanlar karmasıyla oluşan ekip oyuncularının seçimleri çok doğru.

Ama favorim “Boss” yani patron diye hitap ettikleri ekip lideri.

Her sabah ofise Starbucks kahvesiyle gelen, kahvesini asla kimseyle paylaşmayan, özel hayatını kendine saklayan, işinde zekası ve cesareti beni hayran bırakan dizideki adıyla Jethro Gibbs yani müthiş oyuncu Mark Harmon.

Benim gibi Starbucks kahvesi tiryakisi olmasının yanısıra kimseye kahve taşımaz ve kahvesini kimseyle paylaşmazken ekibin marjinal bilgisayar dehası Abby’e ise her olayın çözümüne geçmeden önce en sevdiği devasa boyuttaki içeceği taşıması dizinin ritüelleri arasında.

Dizi yayın tarihine 2003’te başlamış olup günümüzde halen devam etmektedir ve IMDb puanı oldukça yüksek.

Bazı bölümlerde yan karakterlerin oyunculukları büyüleyici ve çoğu bölüm hafızalara kazınıyor.

İzlenmesini tavsiye ettiğim bir dizidir…

Nigrum Reginam

Black MIRROR

Black Mirror (Kara Ayna)

İzlediğim en farklı, özgün, bir benzeri zor bulunur ve herkesin mutlaka izlemesi gerektiğini düşündüğüm efsane bir yapım. İngiltere’de geçmekte.

2011’de yayımlanmaya başlamış, ben malesef 6 yıl farkla keşfedebildim.

Her bölüm birbirinden farklı. Yani merak etmeyin ilk bölüm size hitap etmezse ilerki bölümlerden biri mutlaka soluksuz izletme garantisi sunacaktır.

Dizinin teması gelişen teknoloji üzerine. Teknolojinin bu kadar hızlı gelişmesinin faydaları, olumsuz yanları, düşündüren kısımları… Dizi benim teknolojiye bakış açımı bambaşka bir boyuta taşıdı.

En etkilendiğim bölümlerden biri 3.sezon son bölüm. Soluksuz izlenilen bir bölüm. Malesef bu bölümle dizi final yapıyor ama merak etmeyin yeni sezon çok yakında – başlayın bir an evvel izlemeye derim.

Son olarak dizinin türü için ne söylenebiliri de eklemek isterim; Drama, Sci-fi (bilimkurgu), Thriller (gerilim) ve Bleak sci-fi (kasvetli bilimkurgu) olarak betimleyebiliriz.

İzleyin arkadaşlar…

By Nigrum Reginam

MARILYN MONROE Filmleri (in TURKISH & ENGLISH)

Marilyn Monroe (1926-1962) Seyrettiğim filmler

1926 doğumlu olan Marilyn Monroe’nın annesinin adı Gladys Pearl Baker imiş. Fakat babasının adı bilinmiyor. Sinema tarihinin hep en şanssız yıldızlarından biri olarak görülmüş. Kısa hayatına rağmen sinemanın efsanelerinden biri olmayı başarmış.

Seyrettiğim filmleri ise aşağıda;

1949 yapımı ‘Love Happy – 3 Ahbap Çavuşlar Elmas Peşinde’. iMDB notu 5.8. Bu film Marx kardeşlerin son filmidir. Pek de Marx Kardeşlerin iyi filmlerinden sayılmaz. Bu kardeşler bizde 3 Ahbap Çavuşlar olarak bilinir. Ve daha evvelki bir yazımda da belirttiğim gibi en büyükleri Groucho ‘Arşak Palabıyıkyan’dır. Ve Türkçe seslendirme de asıl Ferdi Tayfur’un enfes Ermeni şivesiyle hayat bulmuştur. Mariyn’in bu filmdeki rolü oldukça kısadır. 3 aday arasından Groucho Marx tarafından seçilmiştir. Belki de şöhretinin bir kısmını Arşak Palabıyıkyan’a borçludur.

1950 yapımı ‘The Asphalt Jungle – Elmas Kaçakcıları’. iMDB notu 7.9. Genç bir Marilyn Monroe’nun oynadığı bu film sinemanın en iyi filmlerinden sayılır. Tabii Marilyn baş rolde değildir. Film bir elmas hırsızlığının hikayesidir.

1950 yapımı ‘All About Eve – Perde Açılıyor’. iMDB notu 8.3. Yine genç bir Marilyn’in yan bir rolde oynadığı bu film de sinemanın en iyilerinden sayılıyor. Tiyatro dünyası ve entrikaları ile ilgili bir film.

1952 yapımı ‘Don’t Bother To Knock – Bir Gecelik Macera’. iMDB notu 6.9. Marilyn’in nadir oynadığı bir çeşit kötü rol. Bir çeşit psikopat bir kızı oynuyor. Aldığı nota rağmen bence çok iyi bir film değil. Türkiyede DVD’si vardır.

1953 yapımı ‘Niagara’. iMDB notu 7.1. Bence Marilyn’in en güzel filmlerinden biri. Kötü birini oynuyor. Eğer ‘Don’t Bother To Knock’ı saymazsak belki de kötü kişiyi oynadığı tek film. Evli bir çiftin balayı için geldikleri Niagara’da aralarının cinayete varacak kadar bozulması. Niagara şelalerinin çok güzel manzaralarıda var. Türkiyede DVD’si vardır.

1953 yapımı ‘Gentlemen Prefer Blondes – Sarışın Bomba – Erkekler Sarışınları Sever’. iMDB notu 7.3. Güzel şarkıların da olduğu oldukça başarılı bir Marilyn Monroe filmi. Marilyn’in sesi hiç fena değil. 2 gösteri kızının okyanusu geçip Paris’e gitmeleri eğlenceli. Türkiyede DVD’si vardır.

1953 yapımı ‘How To Marry A Millionaire – Milyoner Avcıları’. iMDB notu 7.0. Oldukça güzel bir film. Benim en sevdiğim filmlerinden biri. 3 güzel kadının New York’ta kendilerine milyoner koca aramalarının eğlenceli hikayesi. Türkiyede DVD’si vardır.

1954 yapımı ‘River of No Return – Dönüşü Olmayan Nehir’. iMDB notu 6.7. Marilyn Monroe’nun nadir kovboy filmlerinden biri. Bence orta karar bir film. Bir çiftçi oğlu ve Marilyn’le birlikte atını ve silahını çalan bir adamın nehirde peşine düşer. Peşlerinde de Kızılderililer vardır. Türkiyede DVD’si vardır.

1954 yapımı ‘There Is No Business Like Show Business – Sahne Aşıkları’. iMDB notu 6.5. Bence Mariyn’in zayıf filmlerinden biri. Bir gösteri ailesinin sahne hayatlarını ve maceralarını anlatır. Marilyn şarkıcı rolündedir. Evvelden de dediğim gibi sesi fena değildir. Türkiyede DVD’si vardır.

1955 yapımı ‘The Seven Year Itch – Yaz Bekarı’. iMDB notu 7.2. Ailesi yaz tatiline gidince güzel komşusuyla ilgilenen bir adamın komik hikayesi. Oldukça güzel bir film. Türkiyede DVD’si vardır.

1956 yapımı ‘Bus Stop – Otobüs Durağı’. iMDB notu 6.7. Salakça bir kovboy beğendiği bir şarkıcıyı evlenmek için kaçırır. Ama bir otobüs istasyonunda mahzur kalırlar. Bence orta karar bir film. Türkiyede DVD’si vardır.

1957 yapımı ‘The Prince and The Show Girl – Uyuyan Prens’. iMDB notu 6.7. Bir gösteri kızını baştan çıkarmaya çalışan bir prensin hikayesi. Yine bence orta karar bir Marilyn filmi.

1959 yapımı ‘Some Like It Hot – Bazıları Sıcak Sever’. iMDB notu 8.3. Bence sinemanın ve Marilyn Monroe’nun en güzel filmlerinden biri. Gangsterlerden kaçmak için kadın kılığına giren 2 kişi bir kadınlar show grubuna katılırlar. Ve biriside grubun şarkıcısı olan Marilyn Monroe ile ilgilenir. Türkiyede de bir kopyasını Türkan Şoray ‘Fıstık Gibi Maşallah’ adıyla çekmişti. Türkiyede DVD’si vardır.

1960 yapımı ‘Let’s Make Love – Gel Sevişelim’. iMDB notu 6.5. Bir revüde kendisinin alaya alınacağını düşünen bir milyoner duruma el koymak ister. Kendiside bu revüde rol alır. Marilyn bu filmde oldukça bilinen ‘My Heart Belongs To Daddy’ şarkısını söylüyor. Türkiyede DVD’si vardır.

1961 yapımı ‘The Misfits – Uygunsuzlar’. iMDB notu 7.4. Marilyn Monroe’nun son uzun metrajlı filmi. Filmin enteresan taraflarından biri 4 başrol oyuncusunun 2’sinin bu filmin son filmleri olmasıdır. Bunlardan Marilyn Monroe 36 yaşında, Clark Gable 59 yaşında ölmüşlerdir. Üçüncü oyuncu Montgomery Clift 46 yaşında ölmesine rağmen dördüncü oyuncu Eli Wallach 99 yaşında ölerek sanki diğerlerinin hayat sürelerini kendisine eklemiştir. Film, Las Vegas’ta boşanan bir hanımın modern zamanların bir kovboyu ile olan ilişkisi etrafındadır.

1962 yapımı ‘Something’s Got To Give’. Dean Martin ile çektiği bu film yarım kalmıştır. Devamsızlığı yüzünden Marilyn filmden önce kovulmuş, daha sonra tekrar işe alınsa da ölümü yüzünden film yarım kalmış. Sonraki yıllarda çekilen kısımlardan 37 dakikalık bir kısa film yapılmış ve 2001’de televizyonda gösterilmiş. Bu kısa film Mariyn Monroe ile ilgili bir dökümanter olan ‘Marilyn Monroe: The Final Days’ adlı DVD’de var. Bu DVD Türkiyede mevcut.

Bu yazımı en beğendiğim filmlerinin ilk 6’sı ile bitirmek istiyorum.

1 – Bazıları Sıcak Sever (Some Like It Hot)

2 – Niagara (Niagara)

3 – Yaz Bekarı (The Seven Year Itch)

4 – Milyoner Avcıları (How To Marry A Millionaire)

5 – Erkekler Sarışınları Sever (Gentlemen Prefer Blondes)

6 – Uygunsuzlar (The Misfits)

By Curiosa

**************English version is below*********************

Marilyn Monroe (1926-1962) The Movies I Watched

Marilyn Monroe was born in 1926. Her mother’s name is Gladys Pearl Baker. But her father’s name is not known. She was considered in one of the unluckiest artists in the history of cinema. She succeded one of the legends in movies in spite of her short life.

Her movies I watched are below;

1949 production ‘Love Happy’. iMDB rating 5.8. This is the Marx Brother’s last movie. It is not considered one of their good movies. Marx Brother’s are known as 3 Good Buddies in Turkey. Their eldest brother Groucho is known as Arşak Palabıyıkyan by us Turks. In Turkish dubbing Ferdi Tayfur who gave him his Turkish voice spoke him in a very good Armenian accent. Marilyn has a short role in this movie. She was chosen among 3 candidates by Groucho Marx. Maybe she owns some of her fame to Arşak Palabıyıkyan.

1950 production ‘The Asphalt Jungle’. iMDB rating 7.9. A young Marilyn Monroe played in this movie. It is considered one of the very good movies in film history. Of course, Marilyn had a side role. Film is about a jewel theft.

1950 production ‘All About Eve’. iMDB rating 8.3. A young Mariyn played in a side role in this one of the best movies in the film history. It is about the theater world and the intricacies in it.

1952 production ‘Don’t Bother To Knock’. iMDB rating 6.9. This is Marilyn’s rare evil role. She plays a kind of psychopatic girl. It is not a very good movie although its MDB rating is a little high. It’s DVD exists in Turkey.

1953 production ‘Niagara’. İMDB rating 7.1. It is one of the best movies of Marilyn Monroe for me. She plays the bad gal. This is the only movie that she played a bad role if we do not consider ‘Don’t Bother To Knock’. It is about a couple who came to Niagara and their relations went to bad to the level of murder. The movie has wonderful Niagara scenes. It’s DVD exists in Turkey.

1953 production ‘Gentlemen Prefer Blondes’. iMDB rating 7.3. Including nice songs, rather good movie. Marilyn’s voice not bad. It is fun to watch 2 show girls going to Paris crossing ocean. It’s DVD exists in Turkey.

1953 production ‘How To Marry A Millionaire’. iMDB rating 7.0. Rather good movie. It is one of my favorite Mariyn movies. The fun story of 3 beautiful women who is looking for a millionaire husband for themselves. It’s DVD exists in Turkey.

1954 production ‘River of No return’. iMDB rating 6.7. This one is one of the Marilyn Monroe’s rare western movies. For me, it is an okay film. A farmer with his son and Marilyn follows a man on the river who stole his gun and horse. The indians were on their track. It’s DVD exists in Turkey.

1954 production ‘There Is No Business Like Show Business’. iMDB rating 6.5. It is one of the weakest movies of Marilyn Monroe for me. It is about a show family and their stage life and adventures. Marilyn is a singer. Her voice, as I wrote before, is not bad. It’s DVD exists in Turkey.

1955 production ‘The Seven Year Itch’. iMDB rating 7.2. The funny story of a man who send his family to summer holiday and he tried to deal with his beautiful neighbor. A rather good movie. It’s DVD exists in Turkey.

1956 production ‘Bus Stop’. iMDB rating 6.7. A naive cowboy kidnaps a singer to be married. They stuck in a bus station because the road ahead is blocked. For me, not a bad movie. It’s DVD exists in Turkey.

1957 production ‘The Prince and The Show Girl’. iMDB rating 6.7. The story of a Prince who is trying to seduce a show girl. A so-so Marilyn movie.

1959 production ‘Some Like It Hot’. iMDB rating 8.3. It is one of the best movies in cinema and in Marilyn’s biograhpy for me. Two musicians who are escaping from the gangsters join in an all girl band group disguised themselves as women. One of them is interested with the singer who is Marilyn Monroe. A Turkish copy was made. Turkan Şoray played and the name was ‘Fıstık Gibi Maşallah’. It’s DVD exists in Turkey.

1960 production ‘Let’s Make Love’. iMDB rating 6.5. A millionaire who thinks he is going to be satirized in a revue, try to intercept the play. He also has a role in the revue. Mariyn Monroe sings her famous ‘My Heart Belongs To Daddy’ song in this movie. It’s DVD exists in Turkey.

1961 production ‘The Misfits’. iMDB rating 7.4. Her last major movie. An interesting thing about this movie is to be the last movies of the 2 stars of the 4 stars of the movie. Marilyn Monroe died at the age of 36, Clark Gable died at the age of 59. The third one Montgomery Clift died at the age of 46, but the fourth one Eli Wallach died at the age of 99 so, in a way, the others’s ages added to his age. Movie is about a lady who had a divorce in Las Vegas and her relationship with a modern day cowboy.

1962 production ‘Something’s Got To Give’. This movie in which she played with Dean Martin was not finished. During the making of the movie she was fired because of her continuous absenteeism. After a while she was rehired but because of her death the film was not finished. In later years, using the shooted footage a 37 minute short film was prepared and showed on TV in 2001. This short film is included in a DVD documentary which is called ‘Marilyn Monroe: The Final Days’. This documentary DVD exists in Turkey.

I want to finish this article with the listing of my best 6 favourite Marilyn Monroe films;

1 – Some Like It Hot

2 – Niagara

3 – The Seven Year Itch

4 – How To Marry A Millionaire

5 – Gentlemen Prefer Blondes

6 – The Misfits

By Curiosa

HANNIBAL (Tv SERIES / dizi)

Hannibal.

Bir yapım hakkında yazmaya başlamadan önce örneğin bu bir diziyse ya mevcut tüm bölümleri bitirmiş yada en azından sona yaklaşmış olmaya gayret ediyorum. Hannibal’da bunu yapamayacağım.

IMDb puanını görünce vay gerçekten bu kadar iyi bir dizi mi çıkmış ki ortaya bu denli yüksek bir not alabilmiş diye düşünmeden edemedim. Ne yalan söyleyeyim beğeneceğimi düşünmeden bir şans vermeye karar verdim.

İlk bölüm. Kurgusu çok farklı. Yine FBI, yine dedektifler (polis memurları), yine BAU birimi (suçluları davranış özellikleriyle analiz eden birim) ve yine birime destek veren bir davranış analisti. Ama tüm bunların harmanlanması ve izleyiciye sunumu çok çok iyi.

Özetle; yaratılan atmosfer, çekimler, efektler, arka plan müzikleri ve hikayenin planlanması ve izleyiciye nakli bana göre iyinin üzerinde. Pür dikkat izliyorsunuz.

Ama öyle bir seçim var ki diziyi hak ettiği mertebeye taşıyan ve ayakta alkışlanır bir seçim bu. Bahsettiğim seçim Hannibal’ı canlandıran başrol oyuncusu.

Bu doğru tercih belki de dizinin tutmasındaki en önemli faktörlerin başında geliyor.

Tabi oyuncu seçimi ve başrolün oyunculuğunun muhteşem olmasının yanısıra hikayenin akıcılığı, senaryonun başarısı da artı puan verdiriyor diziye.

İzlerken sıkılmıyorsunuz. En önemlisi bana göre bu. Bu sahne çok iyiydi diyeceğiniz birçok an var. İzleyiciyi tatmin eden, sonraki bölümü merak ettiren bir yapım.

Hannibal bilindiği üzere filmi gişede başarı sağlamış bir yapım olarak izleyiciyle yıllar önce buluşmuştu. Yıllar sonra ise dizisiyle karşımıza çıktı. Tekrar izleyiciye sunulması gerilim severleri memnun etti.

“Hannibal” bir psikiyatrist. Ve aynı zamanda psikopat bir seri katil. Yakalanması zaman alanlardan.

Bir diğer özelliği – dizide izleyiciyle çok sık buluşan – çok iyi bir aşçı olması.

Yamyam bir seri katil ve aynı zamanda aşçı olduğunu belirttikten sonra daha fazla detay vermeye sanırım gerek yok.

Baştada belirttiğim gibi henüz diziyi bitirmedim. An itibariyle zevk alarak izlemeye devam ediyorum.

Bu yazı burada şimdilik sonlanıyor. Tekrar buluşmak üzere.

By Nigrum Reginam