2 Ferdi Tayfur – Asıl Ferdi Tayfur

2 Ferdi Tayfur – Asıl Ferdi Tayfur

Günümüzün insanlarının akıllarına Ferdi Tayfur denince arabesk şarkıcısı olan ünlü Ferdi Tayfur gelir. Hâlbuki asıl Ferdi Tayfur onun da adını aldığı, zamanında çok ünlü bir seslendirme ve film sanatçısı olan Ferdi Tayfur’dur. Bu Ferdi Tayfur 1904 yılında doğup 1958 yılında vefat etmiştir.

Asıl ününü Laurel-Hardy ikilisini Amerikan aksanıyla Türkçe seslendirerek yapmıştır. Yanılmıyorsam 1930’ların sonlarında ve 1940’larda bir Amerikan film şirketi Türkiye’ ye film satarken yanında mutlaka zorla Türkiye de hiç tutulmayan Laurel-Hardy ikilisinin de filmlerini vermekte imiş. Yine yanılmıyorsam Türkiyedeki şirket İpekçilerin şirketi imiş. O sıralar film seslendirme yapmakta ve yönetmekte olan Ferdi Tayfur tesadüfen bu işi çözmüş. Robert Kolej’e yaptığı bir ziyarette Kolejin Müdürü ‘Nasılsınız?’ yerine Amerikan aksanıyla ‘Nasılsınız mi?’ deyince Ferdi Tayfur’un zihninde bir fikir çakmış. Demiş ki Laurel-Hardy’den şişman olanını (Hardy) yeni Türkçe öğrenen bir Amerikalının aksanıyla ve yanlış bir Türkçe ile konuşayım. Bu fikrini İpekçilere açmış. Olur bir dene ama zayıf (Laurel) ne olacak demişler. O da demiş ki sesimi değiştirerek aynı aksanla onu da ben konuşurum. Demişler ki; olmaz; filmi 2 kere geçmek zorunda kalırız, bu ise maliyet. Bunun üzerine Ferdi Tayfur demiş ki ikisini de aynı anda konuşurum. Pek akıllarına yatmamış ama peki dene demişler. O deneme Türkiye ye Laurel-Hardy’yi kazandırmış ve ithalatçılara da bayağı para kazandırmış.

Çocukluğumuzda annem ve dayım bayağı Laurel-Hardy taklidi yaparlardı. Çünki 1940’larda Kayseri ye gelen bütün filmlerini seyretmişlerdi. Derlerdi ki sinemada zor yer bulurduk. Filmler tıklım tıklım dolardı. Ben ise 1960’larda oldukça kesilmiş ve kısalmış olarak bu filmlerden bazılarını seyretmiş ve gerçekten bayılmıştım. Hepimizin ağzında ‘Nasılsınız mi?’, ‘Geliyormusundur mu?’, Gidiyormusundur mu?’ sözleri güya Amerikan aksanıyla dolaşırdı.

Ferdi Tayfur sadece Laurel-Hardy’yi değil 1930 ve 40’larda çok ünlü olan Amerikalı Marx Brothers’ları da Türkçe olarak seslendirmişti. 3 kişi olan bunlardan büyükleri Groucha Marx’ı müthiş bir Ermeni şivesiyle konuşup adını da Arşak Palabıyıkyan’a çevirmişti. Tabii bunlar da çok tutulmuştu. Ben de bu filmlerden ‘3 Ahbap Çavuşlar Elmas Peşinde’yi Ankara Sinematek’te izlemiştim (Bu filmin orijnal adı ‘Love Happy’. 1949 yapımı ve Marilyn Monroe’da kısa bir rolde görünüyor).

Ferdi Tayfur bunların haricinde Clark Gable, Tyrone Power gibi bir çok yabancı oyuncuyu da konuşmuştu. Bunların bir kısmını seyrettim ama ben kalın ve biraz boğuk olan normal sesini pek beğenmemiştim.

Günümüzde ne yazık ki sesinin pek izi yok. Çünki seslendirdiği filmlerin hemen hemen hepsi İstanbul Belediyesinin bir depo yangınında yanmışlar. Sadece birkaç Laurel-Hardy filmi ile ‘Elmas Peşinde’ kalmış.

Amerika’da okurken Laurel-Hardy’nin ve Marx Brothers’ın filmlerini seyretmiştim. Onlarda ve sesleri de güzel ama hep bir hüzünle o müthiş Türkçe seslendirmelerini hatırlamış ve filmlerden fazla bir zevk alamamıştım.

Günümüzün Ferdi Tayfur’una dönünce. Bir röportajında dinlemiştim. 1945’te doğduğunda çok büyük bir Ferdi Tayfur hayranı olan babası adını Ferdi Tayfur olarak koymuş. Kaderin cilvesine bakın ki sonraki Ferdi Tayfur orijinali unutturmuş.

Son bir not. Ferdi Tayfur 1930’larda seslendirmeye kız kardeşi Adalet Cimcoz’u da dahil etmiş. Çok güzel bir sesi olan Adalet Cimcoz 1970’te ölünceye kadar bir çok filminde Türkan Şoray’ı konuşmuş. O yüzden Türkan Şoray’ın sesi diye bilinir. Filiz Akın, Muhterem Nur, Fatma Girik gibi artistleri de konuşmuştur. Esas yabancı filmlerde sesini vermiştir. Kültürlü bir hanım olan Adalet Cimcoz ilk sanat galerisi olan Maya sanat galerisini açmış, Almanca’dan tercümeler yapıp; Fitne Fücür lakabıyla dedikodu yazıları yazmış.

By Curiosa

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.