80’li yıllarda doğmuş olmanın verdiği şans.. Kulağımda Elton John.. Quenn grubu ile beraber Bohemian Rhapsody’yi piyanosuyla eşlik ederek söylüyor.. Freddie’nin bedeni öleli neredeyse 25 yıl olmuş. Ruhu orkestraya eşlik ediyor. Orada olduğunu bilip onu görememek.. duyamamak.. Sanırım ölümden ilk defa Freddie bu dünyadan ayrıldığında nefret ettim. Bazıları hiç ölmemeliydi. Hele o hiç. Rock’ı kesinlikle ilk onunla sevdim.

Rock’ı, yabancı pop’u.. Queen’i, Axl’ı, Guns N’ Roses’ı, Bon Jovi’yi, R.E.M’i, Madonna’yı, Jackson’ları, Aerosmith’i, Doors’u, Pink Floyd’u keşfetmenin tadı hep başkaydı. Elvis ve Beatles.. Metallica.. Onları es geçmek olmaz. Her hit şarkılarıyla ben İngilizce’yi sevdim.

Evet benim İngilizce sevdam onlarla başladı. Boğaza nazır üniversitemde dört yıl İngiliz Dili ve Edebiyatı, ardından iş hayatı. Şimdilerde rutin hayat bu. Evden işe, işten eve. Temelde hayat sıkıcı, rutin olan herşey gibi.

Rutini kırmakta belki bu yüzden fayda var. Sıradan olmayı hiç sevmedim. Olmadım da. Hep değişik bir şeyler yapmalı. Ama sevdiğin bir şey olmalı.

Sevdiğin şeyi paylaşmalı, paylaştıkça hevesin artmalı. Hiç denemediğini deneyip, sevip, müdavimi olup paylaşmalı. Başkalarına da bir şeyler katmalı.. Sevdirmeli.. Dolayısıyla benim için artık paylaşma zamanı.

Sayfama hoş geldiniz 🙂

By Nigrum Reginam

E-Mail: nigrumreginam80@gmail.com