Etiket arşivi: dram

MARILYN MONROE Filmleri (in TURKISH & ENGLISH)

Marilyn Monroe (1926-1962) Seyrettiğim filmler

1926 doğumlu olan Marilyn Monroe’nın annesinin adı Gladys Pearl Baker imiş. Fakat babasının adı bilinmiyor. Sinema tarihinin hep en şanssız yıldızlarından biri olarak görülmüş. Kısa hayatına rağmen sinemanın efsanelerinden biri olmayı başarmış.

Seyrettiğim filmleri ise aşağıda;

1949 yapımı ‘Love Happy – 3 Ahbap Çavuşlar Elmas Peşinde’. iMDB notu 5.8. Bu film Marx kardeşlerin son filmidir. Pek de Marx Kardeşlerin iyi filmlerinden sayılmaz. Bu kardeşler bizde 3 Ahbap Çavuşlar olarak bilinir. Ve daha evvelki bir yazımda da belirttiğim gibi en büyükleri Groucho ‘Arşak Palabıyıkyan’dır. Ve Türkçe seslendirme de asıl Ferdi Tayfur’un enfes Ermeni şivesiyle hayat bulmuştur. Mariyn’in bu filmdeki rolü oldukça kısadır. 3 aday arasından Groucho Marx tarafından seçilmiştir. Belki de şöhretinin bir kısmını Arşak Palabıyıkyan’a borçludur.

1950 yapımı ‘The Asphalt Jungle – Elmas Kaçakcıları’. iMDB notu 7.9. Genç bir Marilyn Monroe’nun oynadığı bu film sinemanın en iyi filmlerinden sayılır. Tabii Marilyn baş rolde değildir. Film bir elmas hırsızlığının hikayesidir.

1950 yapımı ‘All About Eve – Perde Açılıyor’. iMDB notu 8.3. Yine genç bir Marilyn’in yan bir rolde oynadığı bu film de sinemanın en iyilerinden sayılıyor. Tiyatro dünyası ve entrikaları ile ilgili bir film.

1952 yapımı ‘Don’t Bother To Knock – Bir Gecelik Macera’. iMDB notu 6.9. Marilyn’in nadir oynadığı bir çeşit kötü rol. Bir çeşit psikopat bir kızı oynuyor. Aldığı nota rağmen bence çok iyi bir film değil. Türkiyede DVD’si vardır.

1953 yapımı ‘Niagara’. iMDB notu 7.1. Bence Marilyn’in en güzel filmlerinden biri. Kötü birini oynuyor. Eğer ‘Don’t Bother To Knock’ı saymazsak belki de kötü kişiyi oynadığı tek film. Evli bir çiftin balayı için geldikleri Niagara’da aralarının cinayete varacak kadar bozulması. Niagara şelalerinin çok güzel manzaralarıda var. Türkiyede DVD’si vardır.

1953 yapımı ‘Gentlemen Prefer Blondes – Sarışın Bomba – Erkekler Sarışınları Sever’. iMDB notu 7.3. Güzel şarkıların da olduğu oldukça başarılı bir Marilyn Monroe filmi. Marilyn’in sesi hiç fena değil. 2 gösteri kızının okyanusu geçip Paris’e gitmeleri eğlenceli. Türkiyede DVD’si vardır.

1953 yapımı ‘How To Marry A Millionaire – Milyoner Avcıları’. iMDB notu 7.0. Oldukça güzel bir film. Benim en sevdiğim filmlerinden biri. 3 güzel kadının New York’ta kendilerine milyoner koca aramalarının eğlenceli hikayesi. Türkiyede DVD’si vardır.

1954 yapımı ‘River of No Return – Dönüşü Olmayan Nehir’. iMDB notu 6.7. Marilyn Monroe’nun nadir kovboy filmlerinden biri. Bence orta karar bir film. Bir çiftçi oğlu ve Marilyn’le birlikte atını ve silahını çalan bir adamın nehirde peşine düşer. Peşlerinde de Kızılderililer vardır. Türkiyede DVD’si vardır.

1954 yapımı ‘There Is No Business Like Show Business – Sahne Aşıkları’. iMDB notu 6.5. Bence Mariyn’in zayıf filmlerinden biri. Bir gösteri ailesinin sahne hayatlarını ve maceralarını anlatır. Marilyn şarkıcı rolündedir. Evvelden de dediğim gibi sesi fena değildir. Türkiyede DVD’si vardır.

1955 yapımı ‘The Seven Year Itch – Yaz Bekarı’. iMDB notu 7.2. Ailesi yaz tatiline gidince güzel komşusuyla ilgilenen bir adamın komik hikayesi. Oldukça güzel bir film. Türkiyede DVD’si vardır.

1956 yapımı ‘Bus Stop – Otobüs Durağı’. iMDB notu 6.7. Salakça bir kovboy beğendiği bir şarkıcıyı evlenmek için kaçırır. Ama bir otobüs istasyonunda mahzur kalırlar. Bence orta karar bir film. Türkiyede DVD’si vardır.

1957 yapımı ‘The Prince and The Show Girl – Uyuyan Prens’. iMDB notu 6.7. Bir gösteri kızını baştan çıkarmaya çalışan bir prensin hikayesi. Yine bence orta karar bir Marilyn filmi.

1959 yapımı ‘Some Like It Hot – Bazıları Sıcak Sever’. iMDB notu 8.3. Bence sinemanın ve Marilyn Monroe’nun en güzel filmlerinden biri. Gangsterlerden kaçmak için kadın kılığına giren 2 kişi bir kadınlar show grubuna katılırlar. Ve biriside grubun şarkıcısı olan Marilyn Monroe ile ilgilenir. Türkiyede de bir kopyasını Türkan Şoray ‘Fıstık Gibi Maşallah’ adıyla çekmişti. Türkiyede DVD’si vardır.

1960 yapımı ‘Let’s Make Love – Gel Sevişelim’. iMDB notu 6.5. Bir revüde kendisinin alaya alınacağını düşünen bir milyoner duruma el koymak ister. Kendiside bu revüde rol alır. Marilyn bu filmde oldukça bilinen ‘My Heart Belongs To Daddy’ şarkısını söylüyor. Türkiyede DVD’si vardır.

1961 yapımı ‘The Misfits – Uygunsuzlar’. iMDB notu 7.4. Marilyn Monroe’nun son uzun metrajlı filmi. Filmin enteresan taraflarından biri 4 başrol oyuncusunun 2’sinin bu filmin son filmleri olmasıdır. Bunlardan Marilyn Monroe 36 yaşında, Clark Gable 59 yaşında ölmüşlerdir. Üçüncü oyuncu Montgomery Clift 46 yaşında ölmesine rağmen dördüncü oyuncu Eli Wallach 99 yaşında ölerek sanki diğerlerinin hayat sürelerini kendisine eklemiştir. Film, Las Vegas’ta boşanan bir hanımın modern zamanların bir kovboyu ile olan ilişkisi etrafındadır.

1962 yapımı ‘Something’s Got To Give’. Dean Martin ile çektiği bu film yarım kalmıştır. Devamsızlığı yüzünden Marilyn filmden önce kovulmuş, daha sonra tekrar işe alınsa da ölümü yüzünden film yarım kalmış. Sonraki yıllarda çekilen kısımlardan 37 dakikalık bir kısa film yapılmış ve 2001’de televizyonda gösterilmiş. Bu kısa film Mariyn Monroe ile ilgili bir dökümanter olan ‘Marilyn Monroe: The Final Days’ adlı DVD’de var. Bu DVD Türkiyede mevcut.

Bu yazımı en beğendiğim filmlerinin ilk 6’sı ile bitirmek istiyorum.

1 – Bazıları Sıcak Sever (Some Like It Hot)

2 – Niagara (Niagara)

3 – Yaz Bekarı (The Seven Year Itch)

4 – Milyoner Avcıları (How To Marry A Millionaire)

5 – Erkekler Sarışınları Sever (Gentlemen Prefer Blondes)

6 – Uygunsuzlar (The Misfits)

By Curiosa

**************English version is below*********************

Marilyn Monroe (1926-1962) The Movies I Watched

Marilyn Monroe was born in 1926. Her mother’s name is Gladys Pearl Baker. But her father’s name is not known. She was considered in one of the unluckiest artists in the history of cinema. She succeded one of the legends in movies in spite of her short life.

Her movies I watched are below;

1949 production ‘Love Happy’. iMDB rating 5.8. This is the Marx Brother’s last movie. It is not considered one of their good movies. Marx Brother’s are known as 3 Good Buddies in Turkey. Their eldest brother Groucho is known as Arşak Palabıyıkyan by us Turks. In Turkish dubbing Ferdi Tayfur who gave him his Turkish voice spoke him in a very good Armenian accent. Marilyn has a short role in this movie. She was chosen among 3 candidates by Groucho Marx. Maybe she owns some of her fame to Arşak Palabıyıkyan.

1950 production ‘The Asphalt Jungle’. iMDB rating 7.9. A young Marilyn Monroe played in this movie. It is considered one of the very good movies in film history. Of course, Marilyn had a side role. Film is about a jewel theft.

1950 production ‘All About Eve’. iMDB rating 8.3. A young Mariyn played in a side role in this one of the best movies in the film history. It is about the theater world and the intricacies in it.

1952 production ‘Don’t Bother To Knock’. iMDB rating 6.9. This is Marilyn’s rare evil role. She plays a kind of psychopatic girl. It is not a very good movie although its MDB rating is a little high. It’s DVD exists in Turkey.

1953 production ‘Niagara’. İMDB rating 7.1. It is one of the best movies of Marilyn Monroe for me. She plays the bad gal. This is the only movie that she played a bad role if we do not consider ‘Don’t Bother To Knock’. It is about a couple who came to Niagara and their relations went to bad to the level of murder. The movie has wonderful Niagara scenes. It’s DVD exists in Turkey.

1953 production ‘Gentlemen Prefer Blondes’. iMDB rating 7.3. Including nice songs, rather good movie. Marilyn’s voice not bad. It is fun to watch 2 show girls going to Paris crossing ocean. It’s DVD exists in Turkey.

1953 production ‘How To Marry A Millionaire’. iMDB rating 7.0. Rather good movie. It is one of my favorite Mariyn movies. The fun story of 3 beautiful women who is looking for a millionaire husband for themselves. It’s DVD exists in Turkey.

1954 production ‘River of No return’. iMDB rating 6.7. This one is one of the Marilyn Monroe’s rare western movies. For me, it is an okay film. A farmer with his son and Marilyn follows a man on the river who stole his gun and horse. The indians were on their track. It’s DVD exists in Turkey.

1954 production ‘There Is No Business Like Show Business’. iMDB rating 6.5. It is one of the weakest movies of Marilyn Monroe for me. It is about a show family and their stage life and adventures. Marilyn is a singer. Her voice, as I wrote before, is not bad. It’s DVD exists in Turkey.

1955 production ‘The Seven Year Itch’. iMDB rating 7.2. The funny story of a man who send his family to summer holiday and he tried to deal with his beautiful neighbor. A rather good movie. It’s DVD exists in Turkey.

1956 production ‘Bus Stop’. iMDB rating 6.7. A naive cowboy kidnaps a singer to be married. They stuck in a bus station because the road ahead is blocked. For me, not a bad movie. It’s DVD exists in Turkey.

1957 production ‘The Prince and The Show Girl’. iMDB rating 6.7. The story of a Prince who is trying to seduce a show girl. A so-so Marilyn movie.

1959 production ‘Some Like It Hot’. iMDB rating 8.3. It is one of the best movies in cinema and in Marilyn’s biograhpy for me. Two musicians who are escaping from the gangsters join in an all girl band group disguised themselves as women. One of them is interested with the singer who is Marilyn Monroe. A Turkish copy was made. Turkan Şoray played and the name was ‘Fıstık Gibi Maşallah’. It’s DVD exists in Turkey.

1960 production ‘Let’s Make Love’. iMDB rating 6.5. A millionaire who thinks he is going to be satirized in a revue, try to intercept the play. He also has a role in the revue. Mariyn Monroe sings her famous ‘My Heart Belongs To Daddy’ song in this movie. It’s DVD exists in Turkey.

1961 production ‘The Misfits’. iMDB rating 7.4. Her last major movie. An interesting thing about this movie is to be the last movies of the 2 stars of the 4 stars of the movie. Marilyn Monroe died at the age of 36, Clark Gable died at the age of 59. The third one Montgomery Clift died at the age of 46, but the fourth one Eli Wallach died at the age of 99 so, in a way, the others’s ages added to his age. Movie is about a lady who had a divorce in Las Vegas and her relationship with a modern day cowboy.

1962 production ‘Something’s Got To Give’. This movie in which she played with Dean Martin was not finished. During the making of the movie she was fired because of her continuous absenteeism. After a while she was rehired but because of her death the film was not finished. In later years, using the shooted footage a 37 minute short film was prepared and showed on TV in 2001. This short film is included in a DVD documentary which is called ‘Marilyn Monroe: The Final Days’. This documentary DVD exists in Turkey.

I want to finish this article with the listing of my best 6 favourite Marilyn Monroe films;

1 – Some Like It Hot

2 – Niagara

3 – The Seven Year Itch

4 – How To Marry A Millionaire

5 – Gentlemen Prefer Blondes

6 – The Misfits

By Curiosa

Ölümün Soluğu / God on TRIAL

Ölümün Soluğu / God on Trial

Savaş filmlerinden, özellikle dünya savaşı, politik ve siyasi filmlerden oldum olası haz etmemişimdir.

Bu konularda izlemeyi tercih ettiğim film azdır. Sohbetini de sevmem.

Sebep? Savaş karşıtı kişiliğim olabilir. Zaten sınırlı sayıda geçireceğimiz gün sayısıyla dolu bir dünyada güç kavgası neden yer ediyor hayatımızda? Cevabını bulamadığım bir soru.

Bir gün geldi bir dostum bu filmi izledin mi dedi?

Ben ve 2.dünya savaşı filmi? Auschwitz kampı.. Üstüne üstlük ölüm sırasını bekleyen bir grup insanın son birkaç saatini konu alan bir yapım. Hayırdı cevabım.

İzler misin dedi.. Hadi kıyısından bir bakayım tahammül edemem ya neyse bakmış olayım. Kıramayacağım bir arkadaşım ve önerisi.

İlk beş dakika.

Kir pas içinde bir kamp. Toplama kampı. Yahudi bir topluluk kampta kapalı kilitli bir ortamda kapının bir müddet sonra açılıp içlerinden seçilecek bir grubun ölüme gidişine şahitlik edecek. Kalanlar ise kapının sonraki açılışına dek hayatta.

Bir kişinin sorgusuyla başlıyor herşey. Neden biz ve neden ölümü bekliyoruz?

Derken bu bir toplu münazaraya dönüşüyor. Kimi kabullenmişken ölümü ve başına gelecek herşeyi kimi son dakikalarını yaşıyor olduğunu bilmenin çaresizliğini kabullenemeyeşini savunuyor.

Kapı açılıp ölüm yolcuları seçilene dek düşüncelerin dile getirildiği tartışma devam ediyor.

Filmi izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.

Hangi taraftan olursanız olun herkesin cümlesi izleyiciyi sıkmayan bir seyirde sonraki sav ne olacak bekleyişiyle merak duygusu üst seviyede tutularak sizi ekrana bağlıyor.

Kapı açılana dek.

Kaçınılmaza yolculuk. Hazır olsakta olmasakta.

İzleyin.

By Nigrum Reginam

İncir Reçeli (1)

İncir Reçeli-1

Halil Sezai.

“Bana nefes alan hiçbir şeyi sevme hakkı vermediler bende incir reçelini sevdim.

İncir reçeli sendin aşkım”

….

“Yalnız yürümek zor, kolayını anlat”

“Sen öyle bir gidersin ki…”

Filmden bazı cümleler.

Önce filmden mi bahsedeyim, Halil Sezai’i den mi kararsızım.

Hadi Sezai’den başlayalım.

Benim için eşsiz bir sanatçı. Sesi, şarkıları, şarkıların sözleri, tarzı. Şarkıcı kimliğiyle tanıdığım andan itibaren onu ve farkını hep sevdim.

Sonra İncir Reçeli-1 yıl 2011’de vizyona girdi. Sezai’nin başrolünde olduğu bu filmi romantik aşk filmi ne kadar iyi olabilirki saçma düşüncesiyle yıllarca izlemedim.

Yıl 2016.

Filmi izleyeli 2 yıl oldu sanırım. Tekrarları, filmden kesitleri, sahneleri, şarkıları ise artık vazgeçilmezlerim.

Bir aşk hikayesi. Hani gerçek aşk deriz ya karşılıksız kendi mutluluğundan önce karşındakininki gelen, işte öyle bir aşk.

İzleyiciye aktarımı hiç sıkıcı değil. En güzeli ise insanoğlunun kıramadığı önyargılarını, kuramadığı empatiyi tokat gibi yüzümüze çarpması ama bunu dozunda bir sertlikle şairene cümlelerle izleyiciye yansıtması.

Sezai’inin oyunculuğu da diğer başrol Melike Güner’inki de doğal ve samimi. Yapaylıktan uzak.

Film Hıv+ taşıyıcısı Duygu ile aşkı Metin’in (Halil Sezai) hikayesini anlatıyor.

Ama öyle güzel mesajlarla öyle çok içinize dokunarak anlatıyor ki..

Yönetmen, yapımcı, senarist; Aytaç Ağırlar.

Halil Sezai ve Melike Güner.

Ve bu filmde emeği geçen herkes. Emekleriniz için binlerce teşekkürler.

Önyargılar toplumlar var oldukça artarak süregelmiştir hep. Toplumsal yaşamın parçası olmuşlardır.

Biraz olsun birşeylerin yanlış olduğunu anlamamıza yol açıyorsa her eser alkışlanmalıdır.

İncir reçeli güzeldir…

İlk filmi o kadar sevdim ki ya onun bende bıraktığı şahane hissi ikincisinde bulamazsam diye ikinciyi henüz izlemedim…

Sezai varsa ortaya kötü bir iş çıkmaz biliyorum…

Neyse onun da seyir vakti gelecek elbet.

By Nigrum Reginam

Esaretin Bedeli (The SHAWSHANK REDEMPTION)

Esaretin Bedeli / The Shawshank Redemption

Tim Robbins. Morgan Freeman. Ve yönetmen koltuğunda Frank Darabont. Senaryo ise Stephen King ve Frank Darabont. Bu ikiliden kötü bir film çıkar mı?

IMDB’de (internet film veri tabanı) en iyi filmler sıralamasında en üst sıradadır hep.

Tim Robbins. Filmdeki adıyla Andy Dufresne. Bankacı. Karısı ve aşığını öldürme sebebiyle hapse düşer. “Red” yani Freeman ile dost olur. Freeman’ı seslendiren Nur Subaşı’nın sesi hala kulaklarımda. Muhteşem bir dublaj.

Andy masumdur. Ama ispatlayamaz. Hak etmediği halde parmaklıklar ardında bulur kendini. Red ile yakın bir dostluk kurar.
Hapishane yaşamı zordur Andy için. Mahkumlar rahat vermez. Ama diğerlerinden farklı işleyen bir beyne sahiptir. Ve sabırlı bir ruha.
Andy önce zekasıyla hapishane müdürüyle arkadaşlık kurma yolunda adım atar. Böylece kısmen bazı güzel anlar yaşamaya şansı olur duvarlar arasında. Ve arkadaşlarına yaşatmaya.
Ama onun için yeterli değildir bu. Bu durumu avantaja çevirmenin daha farklı yolları da vardır. Üstelik bu sefer duvarlar ardında.
Andy müdürle ilişkisinde gizlice onu duvarlar ötesinde rahat bir yaşama kavuşturacak bir plan hazırlar. Amacı zengin bir Andy olarak ve Red’i de planına dahil ederek yeni bir yaşama başlamaktır.
Peki özgürlüğe giden yol nerededir? Belki bir kitabın içinde, belki de bir posterin ardında. Ama en çok azmin zaferinde. Zekanın başarısında.
Bu filmi izlemediyseniz kendinizi film izlemiş saymamalısınız.

Son sözden önce en etkilendiğim sahne… Bazıları için özgürlük her şeyken kimileri için sadece alışkanlıklar hayatın vazgeçilmezi olabiliyor. 50 yılını hapishane de geçirmiş bir ihtiyar… Brooks. Özgürlüğün kelime anlamını dahi unutmuş, bildiği tek yer olan hapishaneden salınır. Yaşayacağı yeni mekanda kendinden bir iz kazır intihar ettiği sahnede duvara… “Brooks buradaydı!”

Brooks oradaydı.

(İzleyin)

By Nigrum Reginam

Oz

OZ

Burası bir hapishane.
Azılı suçlular.
Zeka oyunları güç oyunları.
Criminal Minds ile birlikte en sevdiğim dizi oldu Oz. Dönüp dönüp bölümlerini yeniden izlediğim. Dizi yayından kalkalı yıllar oldu. Yeniden çekilecek dense havalara uçarım. Çok sert bir dizi. Her bünye kaldıramaz. Sahneler acımasız. Karakterler de öyle çoğunlukla. Ama hayatta kalmak için bir şeyler yapmalı. Belki bu da onlardan sadece biri. Anlatacak çok şey var ama özet geçmeli. Oturup Bölüm 1’i açınız. Bölümler uzun ama asla sıkıcı değil. Hikaye ve senaryo çok iyi işlenmiş. Bahsedelim biraz. Dizinin her bölümünde bir ana karakteri kaybediyoruz. Tam o noktada izleyici şok geçiriyor. Bu karakter olmadan nasıl bir kurgu olacak. Sonraki bölüm. Yine kaybedilen bir ana karakter. Büyü ve zincir bozulmadan sezonlar bölümler bitiyor. Son bölüm. Çok çarpıcı. Kayıplar ve yola devam edenler. Dizi bittıği an muhteşem bir yapıtta bitmiş oluyor.
Cinayetler. Aşklar. Gerçekler. Dizide yapıyı donatan temel unsurlar.
Aşk. Sevginin nelere yol açabileceğinin büyük bir örneği. Homoseksüsel bir ilişki çevresinde kurgulanıyor. Farklı. Etkileyici. Son bakış. Final sahnelerinden en vurucu olanlardan birinde sevgiliye son bir bakış. Devam dercesine. Keşke dercesine.
Bitsin istemiyorsunuz. İstemiyor.
Oyuncular ve oyunculuklar. Sözle ifadesi kısıtlayıcı olur. Muhteşem desem belki bir nebze içini doldurabilirim ifademin.
Dizide yok yok. Aksiyon hat safhada. Sıkılmaya müsade yok.
Seçimler hayatımızda önemli birer karar anı. Dizideki önemi belki de ana fikri ve yapıyı oluşturuyor. Seçimlerimiz mi bizi olduğumuz yere taşır? Kaderimiz onlara bağlı değil mi? Yoksa değişmek ve değiştirmek elimizde mi?

Sorular kolay. Cevaplarını yaşamayı göze almak Oz’da zor. Her karar kendi içinde bir finali barındırıyor aslında. Kendi finalini yazan mahkumlar. Yalnızca duvarlara değil fikirlerin sonuçlarına katlanmaya mahkum olmak. Kaçınılmaz.
İzleyin.

By Nigrum Reginam

Eşkıya

Eşkıya.

Bana göre gelmiş geçmiş en iyi Türk filmi.

Şener Şen. Uğur Yücel.

Hapishaneden çıkan Şen; sevgilisini ararken Yücel ile yolları kesişir. Etkileyici bir dostluk kurulur aralarında. Belki başta zoraki bir dostluk gibi algılanabilinir ama sonrasında müthiş bir finale imzasını atar bu iki karakterin arkadaşlığı.

Filmin senaryosu, hikaye ve kurgusu çok iyi. Sıkılmaya fırsat yok. Yapım oyuncuları ve bir filmi film yapacak hangi unsur varsa adından söz ettirmeyi fazlasıyla hak ediyor.

Finale dek beğenerek izliyorsunuz.

Final???

Orada bir duralım. Müziklerin, oyunculukların, hikayenin seyirciyi etkilemede zirveye ulaştığı bir son.

Hala izlemedinizse hemen seyretmeniz temennisiyle…

By Nigrum Reginam

The NIGHT MANAGER

The Night Manager.

2016’nın farklı yapımlarından. An itibariyle (2 Eylül 2016) birinci sezonu yayımlanmış ilk bölümlerden itibaren hep bir gizem ve dozunda heyecan taşıyan bir dizi.

Night Manager; Türkçe’ye Gece Bekçisi olarak çevrilebilir. Yani bir meslek olup; otellerde geceleğin resepsiyonda görev yapan kişiyi belirtmektedir. Adındanda anlaşılacağı üzere başrol oyucumuzun dizideki mesleğidir.

Konusuna dair ipucu veya detay vermeyeceğim. Hadi anatemaya dair ufak bir detay olsun; herşey intikamla başlıyor. Farklı atmosferlerde ve şehirlerde geçen, aksiyonu her bölüm artan ve sürekli devamında ne olacak diye düşüneceğiniz bir dizi arıyorsanız hemen başlayın.

By Nigrum Reginam