Etiket arşivi: Seri katil

Alfred HITCHCOCK / Filmler (MOVIES) -2 (In TURKISH & ENGLISH)

Alfred Hitchcock (1899-1980) Seyrettiğim Filmler 2

Ve İlk yazımın devamı aşağıda;

1956 yapımı ‘The Man Who Knew Too Much – Tehlikeli Adam’. iMDB notu 7.5. Bu film bir evvelki yazımda da belirttiğim gibi 1934 yapımı olan filmin yeniden çevrilişidir. Benim de en sevdiğim Hitchcock filmlerinden biridir. Doris Day’in o çok güzel sesi ve şarkı ‘Que Sera Sera’ yani ‘Whatever will be, will be’ filme ayrıca yardımcı olmaktadır. Türkiye’de DVD’si vardır.

1956 yapımı ‘The Wrong Man – Lekeli Adam’. iMDB notu 7.5. Masum bir adamın bir suçlu ile karıştırılması. Henry Fonda ve Vera Miles oynamışlardı. Türkiye’de DVD’si vardır.

1958 yapımı ‘Vertigo – Ölüm Korkusu’. iMDB notu 8.4. Kim Novak ve James Stewart oynamaktalar. Yükseklik korkusu olan bir detektif bir arkadaşının karısının geçmişten gelip gelmediğini araştırır. Oldukça güzel bir filmdir. San Francisco’nun güzel manzaraları vardır. Öğrenci iken bu şehirde 15 gün kalıp bu filmi de hatırlamıştım. 2012 yılında yaklaşık 250 sinema yazarı tarafından gelmiş geçmiş en iyi film seçilmiştir. Bu filmi çok beğenmeme rağmen en iyi film olduğu kanısında değilim. İlk 20’ye 30’a falan girebilir ama en iyi olması şüphelidir. Türkiye’de DVD’si vardır.

1959 yapımı ‘North by Northwest – Gizli Teşkilat’. iMDB notu 8.4. Bence Hitchcock’un en güzel filmlerinden biri. Cary Grant ve James Mason oynamaktalar. Bir grup casus bir reklam yöneticisini hükümet ajanı sanırlar. Türkiye’de DVD’si vardır.

1960 yapımı ‘Psycho – Sapık’. iMDB notu 8.5. Bence Hitchcock’un en iyi filmi ve başeseri. Hitchcock deyince belkide akla gelen ilk film. Antony Perkins, Vera Miles ve Janet Leigh oynamaktalar. Gençken ilk defa seyrettiğim film Phoenix-Arizona’nın uzaktan görünümü ile başlar. Yine öğrenciyken bu şehirde 15 gün kalmıştım. Tabii filmi hatırlayıp biraz ürpererek. Türkiye’de DVD’si vardır.

1963 yapımı ‘The Birds – Kuşlar’. iMDB notu 7.7. Hitchcock deyince ‘Sapık’tan sonra akla gelen ikinci film bence budur. Rod Taylor ve Tippi Hedren oynamaktalar. Küçük bir kasabada canavarlaşan kuşlar. Bir çok insan bu filmi seyrettikten sonra belli bir süre kuşlara çekinerek bakmıştır zannımca. Türkiye’de DVD’si vardır.

1964 yapımı ‘Marnie – Hırsız Kız’. iMDB notu 7.2. Sean Connery (ilk James Bond) ve Tippi Hedren oynamaktalar. Yalancı ve hırsız bir kızı anlatan film Hitchcock’un başarılı filmlerinden pek sayılmaz. Türkiye’de DVD’si vardır.

1966 yapımı ‘Torn Curtain – Esrar Perdesi’. iMDB notu 6.7. Bence yine diğerlerine göre daha zayıf bir Hitchcock filmi. O zamanki demir perde ile ilgili bir casusluk filmi. Türkiye’de DVD’si vardır.

1969 yapımı ‘Topaz’. iMDB notu 6.3. Yine bir casusluk filmi. Türkiye’de DVD’si vardır.

1972 yapımı ‘Frenzy – Cinnet. iMDB notu 7.5. Seri bir katili anlatan film bence orta karar bir Hitchcock filmidir. Türkiye’de DVD’si vardır.

Tabii Hitchcock yukardaki filmlerle kısıtlı değil. Daha bir çok benim görmediğim filmi var. Burada bahsetmedim ama bir de takdimciliğini yaptığı Alfred Hitchcock Presents diye dizisi var. 17 bölümden oluşan bu dizi 1955-61 arası yapılmış.

Hitchcock’un bahsetmeden geçemeyeceğim bir özelliği ise hemen hemen her filminde bir sahnede çok kısa görülmesidir.

Bu yazımı en beğendiğim filmlerinin ilk 6’sı ile bitirmek istiyorum.

1- Sapık (Psycho)

2 – Kuşlar (The Birds)

3 -Tehlikeli Adam (The Man Who Knew Too Much) 1956 yapımı

4 – Ölüm Korkusu (Vertigo)

5 – Trendeki Yabancı (Strangers on a Train)

6 – Gizli Teşkilat (North by Northwest)

By Curiosa

⏬⏬⏬⏬⏬⏬⏬⏬English version by Curiosa⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬆️⬆️⬆️✔️

Alfred Hitchcock (1899-1980) The Movies I Watched – 2

The continuation of my first article follows;

1956 Production ‘The Man Who Knew Too Much’. iMDB rating 7.5. As I wrote in my previous aricle, this movie is the second made of the 1934 movie. It is one of my best Hitchcock movies. And the song ‘Que Sera Sera’ that is ‘Whatever will be, will be’ which Doris Day sang with her wonderful voice is helping movie. It’s DVD exists in Turkey.

1956 production ‘The Wrong Man’. iMDB rating 7.5. Mixing up an innocent man with a guilty man. Henry Fonda and Vera Miles played. It’s DVD exists in Turkey.

1958 production ‘Vertigo’. iMDB rating 8.4. Kim Novak and James Stewart starred. A detective who has vertigo searches his friends’ wife whether she came from past or not. It is a rather good movie. It has beatiful scenery of San Fransisco. I stayed 15 days in this city in my university days. In 2012, it was chosen as the best movie to that day by the 250 film critics. I am not at the same opinion with the critics although I like very much this movie. It could be in the 20 or 30 but not the best. It’s DVD exists in Turkey.

1959 productin ‘North by Nortwest’. iMDB rating 8.4. For me, it is one of the best of Hitchcock’s. Cary Grant and James mason played. A group of spies think that an advertising manager is a government agent. It’s DVD exists in Turkey.

1960 production ‘Psycho’. iMDB rating 8.5. For me, it is the Hitchcock’s best and his masterpiece. It comes to mind when you hear Hitchcock’s name. Antony Perkins, Vera Miles and Janet leigh starred. I watched this movie in my youth and it starts with a general view of Phoenix-Arizona. Again, I stayed for 15 days in this city in my university days. Of course, I remembered the movie and it gave me a little chill. It’s DVD exists in Turkey.

1963 production ‘The Birds’. iMDB rating 7.7. This one comes to mind after ‘Psyco’ when you hear Hitchcock. Rod Taylor and Tippi Hedren played. It is about the restless and mean birds in a small town. I think many people were afraid of the birds for a while after seeing this movie. It’s DVD exists in Turkey.

1964 production ‘Marnie’. iMDB rating 7.2. Sean Connery (first James Bond) and Tippi Hedren played. It is about a liar and a thief girl. It is not considered one of Hitchcock’s good movies. It’s DVD exists in Turkey.

1966 production ‘Torn Curtain’. iMDB rating 6.7. According to me, this one is also a little weak movie of Mr. Hitchcock’s. It is related with a spy business in those days Iron Curtain. It’s DVD exists in Turkey.

1969 production ‘Topaz’. iMDB rating 6.3. Again a spy movie. It’s DVD exists in Turkey.

1972 production ‘Frenzy’. iMDB rating 7.5. It is about a serial killer. A so-so Hitchcock movie. It’s DVD exists in Turkey.

Of course, these are not all of Mr. Hitchcock’s films. There are the ones that I did not watch. I did not mention here, but there is a serial that Hitchcock presented which is called ‘Alfred Hitchcock Presents’. It was between 1955-61 and there were 17 episodes.

I want to finish this article with the listing of my first 6 favourite Hitchcock films;

1-Psycho

2-The Birds

3-The Man Who Knew Too Much (1956 production)

4-Vertigo

5-Strangers on a Train

6-North by Northwest

The MENTALIST

The Mentalist.

Bir arkadaşıma nasıl bir dizi diye sorduğumu hatırlıyorum. İzlemedim ama bence sırf Simon Baker için bile izlenir demişti. Off ne kadar doğru söylemiş. Yine benim en en favorilerimden olan bir yapıt..

Tüm sezonları bitirdim. Dizi de malesef final yaptı. The Killing’deki ilk bölümü beğenmeme durumunu bunda da yaşadım. İkinci bölümle birlikte yine herşey değişti, bayıldım.

Simon Baker ve Robin Tunney. İki başrol. Baker polis karakolunda polise olayları çözmede yardımcı olan danışman. Tunney ise polis ekibinin başındaki dedektif. Baker’ın ailesi Red John isimli bir katil tarafından öldürülmüş. Ekip ve Patrick Jane (Simon Baker) onun peşinde.

Patrick Jane’in ona babasından armağan özel bir yeteneği var. Zamanla geliştirdiği bir yetenek. İnsanları izleyerek doğru mu yalan mı söylüyorlar çözebilmek. Psikoloji ve sosyolojiye ilgi duyanların kaçırmaması gereken bir polisiye. İnsanları analiz edebilmede Jane izlenmeli. Çok şey öğretiyor.

Dizi de kilit çok sahne var. Ama özellikle paylaşacağım dizinin sonlarına doğru uçakta gerçekleşen bir evlilik teklifi. Tabiki kopya yok. İzleyiniz öğreniniz ama bunu niye paylaşıyorum açıklayayım. Çünkü romantik yapıtlardan hiç hoşlanmayan bendenizi bile etkilemiş bir sahnedir. Oyuncular, oyunculuklar on numara.

Zaman kaybına sebep olmayacak bir dizi. İzleyiniz.

By Nigrum Reginam

CRIMINAL MINDS Beyond Borders

Criminal Minds Beyond Borders

As you all know by now I am a great fan of Criminal Minds…..

Önce CM Beyond Borders’ı orjinal CM’den örnek alınarak oluşturulmuş bir dizi olarak düşünüp izlemeye yanaşmadım.

Sonra okudum ki aslında dizinin yapımcılarının oluşturduğu kardeş dizisi. Farkı Amerika’da değil diğer ülkelerde Amerikan vatandaşlarının başlarına gelen olayları konu alması.

Kendinizi bir gün Japonya’da bir başka bölümde İspanya’da bulabiliyorsunuz. Ve hatta Türkiye’de 🙂

Yine bir FBI takımı bu sefer başrolde Csi New York’tan Gary Sinise. O varsa zaten dizi izlenir. Cast çok mu iyi bence ortalama. Ama dizi izlenir mi derseniz bence evet. Farklı kültür ve coğrafyaları görmek güzel.

Devamı gelir umarım.

By Nigrum Reginam

Kuzuların Sessizliği (The SILENCE of the Lambs)

Kuzuların Sessizliği.

The Silence of the Lambs.

Psikolojik gerilim filmi denince akla ilk gelen film/lerden.

Aklımdan çıkmayan iki sahne. Jodie Foster’ın parmaklıklar ardındaki yamyam katilin (Anthony Hopkins) hücresine doğru ürkek adımlarla yol aldığı… ve bu ruh hastası katil (Hannibal Lecter)’ın evindeki esrarengiz ve hastalıklı ortamın seyirciyle buluştuğu anlar…

Çocukken izlediğim ve çocuk zihnime kazılmış sahneler.

Oscar ödüllerine veya özetle ödüllere doymayan bir film.

Oyuncular ve oyunculukları tartışılmaz derecede iyi. Senaryo, hikaye, kurgu çok iyi. Ama es geçilmeyecek bir nokta da yönetmeni Jonathan Demme’in çıkardığı iş. Her yönetmene örnek teşkil edecek kadar iyi.

Filmle ilgili olumsuz eleştirim yok.

Aradan yıllar ama çok uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen dalında rakibi çok az olan yapımlardan.

Bence yalnız başınıza izlemeyin.

İzlerken sıcak birşeyler de içmeyin 🙂

Gözünüz ekrandan ayrılamayacak, odak noktanız sadece izlediğiniz sahneler olacak.

Filmi izlemeye ayırdığınız zaman boşa giden bir zaman zarfı olmayacak.

Işıklar açık…(izleyin)

.

By Nigrum Reginam

Seven (YEDI)

Se7en.

Yedi.

Brad Pitt. Gwyneth Paltrow. Morgan Freeman.

Yönetmen koltuğunda David Fincher.

Bir seri katil ve Hristiyanlık’taki 7 ölümcül günahı konu alan cinayetleri.

Karanlık bir atmosfer. Tıpkı konusu gibi. İliklerinize dek heyecanı hissetmekmi istiyorsunuz… O zaman bu film baştan sona size göre.

İzlediğim yabancı diziler arasında finalini en sevdiğim dizi Prison Break; yabancı film ise Seven’dır.

Ben şahsi yaşantımda sürprizleri sevmem. Ama dizi ve filmlerde bu tersinedir. Sevmemin nedeni sizi izlediğiniz yapıma bağlaması, izlemekten daha çok zevk almanızı sağlamasından ötürüdür.

Se7en.

Yok böyle bir final. Yok ifade edebileceğim, ekleyebileceğim fazladan bir cümle.

Sadece… izleyin.

By Nigrum Reginam

CM üzerine

Haydi başlayalım…

Öncelikle neden yazmaya başlamak ve neden yabancı polisiye, suç ve gerilim dizileriyle bu maceraya başlamak.. Çünkü artık yazmaya bir yerden başlamalıydım ve o yer sevdiğim bir dal olmalıydı.. Beni zor zamanlarda sıkılmaktan bir müddette olsa kurtaran ama aynı zamanda zaman kaybı olmayan bir alan olmalıydı.. İki yıl önce geçirilen büyük bir ameliyat, zamanı geri getirsem belki tercih etmeyeceğim ama o an belki de çokta düşünmeden kalkıştığım etkileri hala devam eden bir süreç.. Zor çekilen, günlerce bitmeyen dinmeyen acılı bir dönem. İş hayatından bir müddet uzak kalmak zorunda olmak. Ruhen bitmek. Fiziken acıya dayanamamak. Gün saymak. Geri saymak. Bitecek cümlelerine inanmak. Bitti mi? Hayır. Bu bitmeyen süreçte tanıştım yabancı dizilerle. Ev ziyaretime gelen arkadaşlarımın önerisiyle.. Önceleri bu kadar acı çekerken oturup dizi mi izleyeceğim diye düşünen ben .. ama arkadaş ısrarıyla başladığım diziler hayatımın o döneminde sezemesemde sonraları kurtarıcısı oldu.. Geceler boyu süren uyutmayan ağrılar 45 dakikalık gerilim yüklü dizilerle uyku tutana dek bir müddette olsa unutulabiliyordu. Unutmak benim için hep zor bir eylemdi. Ben hep hatırlamayı sevenlerden oldum. Bu yüzden ilk izlediğim belki de en sevdiğim dizi oldu; “Criminal Minds”. Suça eğilimli beyinler. Ama ben hep karanlıktan, kötülükten, kötülerden korkan nefret eden biriydim. Neden bu kadar sevdim bu diziyi? Ameliyat sonrası yürüyemeyen ben ev hapsi başlayan ben neden bu dizinin en az 4-5 bölümünü üst üste seyredebiliyordum?. Acı çekerken konsantre olmak zordur; Criminal Minds beni kendine bağlamayı bu nedenle başardı sanırım. Dizi bir grup güzel, yakışıklı ve “iyi oyuncu” barındırmakla kalmayan ama onu diğer dizilerden ayıran bir içerikle kitle sahibi oldu. Oldu diyebiliyorum çünkü dizinin tüm sezonlarını bitiren ve Amerika’nın yeni sezonu yayınlamasını bekleyen bir izleyiciyim artık. Başlangıç günüm dün gibi aklımda. İlk bölüm muazzam mıydı evet bence öyleydi. Karanlık bir atmosferle başladı dizi. İçerik seri katil avcısı federal ajanların bu katillerin beyinlerine girip davranışları üzerinden katili bulmaya yönelikti. Diğer suç dizilerinde ne vardı? Katili deliller ele verirdi. CM’de ise delile gerek var mıydı belki evet ajanlarımızın işini kolaylaştırmak için olabilirdi ama asıl önemli olan zoru başarmaktı. Ortada kanıt yokken kanıt bırakmayan zeki katilleri bir sonraki cinayetine geçmeden durdurabilmek. Hedef belli ama zordu. Zor ise başarmaya engel değildi.

Uzun yıllar önce bir belgesel kanalında izlediğimi hatırlıyorum. Hep ilgimi çekmiştir zaten farklı olanlar kısaca benden ve benim gibi olmayanlar. Dokumanter gerçek hayatta yaşadığı söylenen bir seri katil üzerineydi. Batıda yaşamış, bir nehir kıyısında yerleşim kurmuştu. Sanırım belediye hizmetinde çalışıyordu ve komşuları zararsız kendi halinde biri olarak tanımlıyorlardı. Bence gelmiş geçmiş en vahşi seri katillerden biri olarak tanımlanabilir. Zihnime kazınan hikayesi, nehir kıyısındaki evi ve küçük klubesi gözümün önünden gitmiyor. Klubede bir koltuk. Evine aldığı hayat kadınlarını canlı canlı evinin yanında inşa ettiği bu küçük klubesine götürüp … Burada detaya girmeyeceğim.
Hastalıklı zihinler. Ruh hastaları. Psikopatlar, sosyopatlar.
Hayatta hep korkmuşumdur birilerini incitmekten belki o yüzden bir insan nasıl olurda bir diğerine zarar verebilir anlamakta güçlük çekmişimdir, anlayamamışımdır.
Bunu yapan hastalıklı zihinlerin geçmişleriyle yüzleşemeyen ve geçmişlerinin esiri olan insanlardan çoğunlukla çıktığını düşünmekteyim. Durumun açıklaması bu kadar basite indirgenemez belki de ama ortak bir tema altında buluştukları yadsınamaz.
Çocukluklarında hoş olmayan durum ve olaylara maruz kalıp bunu atlatamayan bireyler.
Aile olmanın gücüne inanmıyorum. Hedef evlenip çocuklar dünyaya getirip mutlu aile tablosu çizip yazları tatilde kışları işte güçte geçirmekten ibaret kalmamalı. Dünyaya bir çocuk getireceksek sebep hadi evlendim sıradaki adım gelsin olmamalı. O çocuğu gerçekten topluma faydalı bir birey olarak, her daim üreten, bulunduğu toplumu güçlendiren bir birey olarak yetiştirebileceksek bir çocuğun sorumluluğunu almalıyız.
Biliyorum çok hayalperestim. Gerçekler bunun yakınında bile olmayabilir. Malesef çocuklarına iyi davranmayan aileler çok. Sonuç acı çeken bireylerin mutlu olamaması. Bulundukları dünyaya olumlu katkıda bulunamamaları..
En çok çok akıllı insanlardan, kurnaz zihinlerden ve akli dengesi yerinde olmayanlardan korkarım. Bir de vicdanı olmayanlardan, empati kuramayanlardan.
Acımasızlık, empati kuramamak, kıskançlık.. Vicdani değerlerden yoksun olmak.. Aramızdaki bazı bireylerin taşıdığı özellikler.
Criminal Minds’da seri katil tiplemelerinde bu özelliklere zannımca fazlasıyla rastlamaktayız.
Ben ömrüm boyunca hep karanlıktan kaçmışımdır. Korkmuşumdur. Korkumu bu diziyle yendim sanırım.
Bahsettiğim gibi geçirmekte olduğum ameliyat sonrası acılı bir dönemdeydim. Uyuyamamak, hiç bir şeye konsantre olamamak. Eve ziyaretime gelen arkadaşlarım. Bugün burada yazmama sebep olan kişiler. Beni yabancı dizilerle tanıştıran ve ilk hayranı olduğum bu diziyle tanıştıranlar.
Bir insanın hayatına fark katmak önemlidir, hele o insan benim gibi zor bir kişilikse. Tüm dostlarıma teşekkür borçluyum.
Dizinin ilk bölümü. Karanlık bir atmosfer. Bir ev hatırlıyorum. Sanırım izi sürülen seri katilin eviydi. Boştu. Karanlık kötülüğün an’a hakim olduğunu gösterebilirdi. Ama sadece o an’a. Uzun sürmeyecekti. Bunun ayırdına varmanız çok vakit almıyor.
Dizi girizgahta söz ettiğim üzere seri katillerin peşindeki özel bir takımın kanıt olmadan, somut delil olmadan, ortada hiç bir kayda değer ipucu olmadan katili nasıl yakaladıkları çerçevesinde geçiyor.
Bölümler orta uzunlukta, çekimler hızlı, asla sıkılmanıza müsade edilmiyor.
Son 10 yıldır Batı’da en çok tutan dizilerden, oyuncu kadrosu temelde aynı.
Farkı? Katili bulma yöntemleri. Öncelikle bunu nasıl tarz işleyen bir beyin yapar? Bir psikopat mı sosyopat mı mazoşist mi sadist mi? Seri cinayetler işleyen katilin cinayetlerde ortak seçimi var mı?
Dolayısıyla bu takım, katil kendini iyi saklasa da onu bulmayı başarıyor ve seyirci anlıyor ki bulunamayacak katil, çözülemeyecek cinayet yoktur. Büyülenmemeniz olanaksız. Etkilenmek doğal.
Ve er geç her katil iyi bir kişilik analiziyle deşifre olacaktır. Saklanmak? Yok. Saklandığını sanmak? Belki bir süre. Neden? Çünkü aslında bir gerçek var ki o da şu, kötülük tersine dönüşmeye mahkum; kazanan değil ama daima kaybeden.
Mutlu son? Mutlaka.

By Nigrum Reginam