The Night of
2016 yazında en sevdiğim Amerikan televizyon kanal grubu HBO’nun seyrimize sunduğu en iyi yapımlardan.
HBO’yu neden çok sevdiğimi sayesinde izleme fırsatı bulduğumuz “Game of Thrones”, “Oz”, “Silicon Valley”, “True Dedective”, “Susam Sokağı (Sesame Street)” gibi dizileri örnek vererek açıklayabilirim sanırım.
The Night Of’a gelirsek.
Zaten HBO sunuyorsa kötü bir yapım izlemeyeceğimi baştan bilerek diziye başladım.
ABD. New York. Manhattan.
Pakistanlı bir genç Amerikan doğumlu olup Manhattan’da ailesiyle yaşamaktadır. Baba taksicilik yapmaktadır. Herşey bir partiye gidebilmek için babasının taksisini gizlice bir gece almasıyla başlar.
O gece taksiye alınan bir genç kızdan hoşlanan başrol oyuncumuz geceyi arkadaşının partisi yerine kızın evinde sonlandırır.
Kendini bir ara mutfak masasında uyurken bulur. Uyanıp kıza bakmaya gittiği an afallar. Kanlar içinde yatan, çoktan ölmüş bir bedenle karşı karşıya gelir.
Bu sahne karşısında yapabildiği tek eylem kaçmak olur.
Çok geçmeden kendini parmaklıklar ardında bulur.
Bu saatten sonra başlar duruşmalar, hapishane hayatı, avukat – savcı – dedektif (bizdeki anlamının dışında batıda dedektif polis memuru olarakta kullanılır) üçlemesinin hayranlık uyandıran oyunculukları…
Sonunda mı? Sekiz bölüm boyunca hep kafalarda bir soru işareti. Suçlu kim? Katil kim? O mu? Bir başkası mı?
Sonuna dek bekleyin. İzleyin. Sekiz bölümlük hikaye sizi ekrana bağlayacak ve emin olun izlediğinize pişman olmayacaksınız.
By Nigrum Reginam
This paragraph is in fact a fastidious one it assists
new net people, who are wishing for blogging.
You are so cool! I do not believe I have read through something like this before.
So great to discover another person with some unique thoughts on this subject.
Seriously.. many thanks for starting this up. This site is one
thing that is needed on the internet, someone with a little originality!